30 Aralık 2013 Pazartesi

Vichy Termal Suyu

Geçtiğimiz ay içerisinde OnlineEczanem ve KozmetikMarkalar'dan harika bir sample pakedi aldım. Daha önce her iki siteden de pek çok kez alışveriş yapıp memnun kalmış biri olarak yaptıkları jest beni fazlasıyla memnun etti. Ecz. Gökmen Türkmen ve ekibine buradan tekrardan teşekkür etmeyi borç bilirim. Pakedin içinden çıkan ürünleri objektif bir şekilde yorumlayabilmek adına kendime biraz zaman tanıdım. Şimdi sıra ürünleri deşmeye geldi.

Postumuzun konusu olan Vichy Termal Suyu da bu güzel pakedin içinden çıkan ürünlerden sadece biri. Termal su kavramına Avéne ve La Roche Posay markaları aracılığıyla fazlasıyla aşinayım. 
Her iki markanın da termal sularını severek kullandığım için Vichy'nin bu ürününü de gönül rahatlığıyla kullanmaya başladım.


Vichy bu ürün için şöyle buyurmuş: Doğadan gelen maddelerle formüle edilmiştir, kimya ile taklit edilemez. Auvergne'in yanardağlarının derinliklerinden gelen saf ve yararlı Vichy Termal Spa Suyu yüzeye çıkmadan nadir minerallerle beslenir. Demir, potasyum, kalsiyum, mangan ve silikon dahil 15 yararlı mineralce zengin bu termal su, yatıştırıcı, güçlendirici ve yenileyici özellikleriyle bilinmektedir.


Sıra geldi benim Vichy Termal Suyu ile ilgili izlenimlerime. Sanırım ben bu termal su olayını seviyorum. Oldukça memnun kaldığım bir ürün oldu. İçinde bulunduğumuz mevsim sebebiyle süper yağlı cildimin bile arada kendinden geçip bölgesel olarak kurumaya meylettiği şu dönemde benim imdadıma yetiştiğini söyleyebilirim. Cildimi fazlasıyla rahatlatıp ferahlatıyor, bölgesel kuruluklara ve kızarıklıklara iyi geliyor. Sabah makyajdan önce, akşam ise cildimi makyajdan arındırdıktan sonra tonik niyetine kullanıyorum. 


Kısacası termal su markasının ne olduğunu bence çok önemli olmamakla beraber yaz kış kullanılabilecek bir ürün. Evet ciltte mucizelere sebep olmuyor ama bana iyi geldiğini kesinlikle gözlemleyebiliyorum. 
Vichy Termal Suyu da Avene ve La Roche Posay ile dönüşümlü olarak kullanacağım bir ürün olacak. 
Denemek isterseniz OnlineEczanem ve KozmetikMarkalar'dan Vichy ürünlerine ulaşabilirsiniz. 

*Ürün OnlineEczanem ve KozmetikMarkalar tarafından gönderilmiş olup, yorumlar tamamen objektif ve tarafıma aittir.

18 Aralık 2013 Çarşamba

Yves Rocher Tahiti Monoi Yağı - Saç ve Vücut


Son zamanlarda ki postlarımın hep saç ürünleri üzerine olmasından da anlayacağınız gibi saçlarımı toparlamak adına saç ürünleriyle kafayı yemiş durumdayım diyebilirim. Kuru saçlar için durulanmayan bir yağ arayışındayken -yine Yves Rocher in şu ürünü bulmadan önce (tık tık)- bu yağı görünce bir denemek istemiştim. 
Tahiti Monoi Yağı saç ve vücut için de kullanılabilir bir ürün. Yaz aylarında bronzluğumuzu güzelleştirmek ve güneşte kuruyan cildimizi beslemek için kullanabiliyormuşuz. Benim cildim de deneme fırsatım olmadı. Saçımı beslemek adına kullandığım bir ürün oldu. Kullanımı temiz saçıma küçük bir miktar uyguluyorum saç diplerim hariç ve durulamıyorum. Saça çok güzel bir parlaklık veriyor gerçekten, saç rengim daha bir canlı ışıl ışıl gözüküyor bu ürünü kullandığımda. 


İçerisinde paraben ve mineral yağlar bulundurmayan ve içeriğinin %97 sinden fazlası doğal olan harika bir ürün. %50 oranında saf Tahiti Monoi Çiçeği yağı içeren çok kullanışlı bir yağ. Egzotik kokusu sizi kendine hayran bırakacak ve gün boyu saçınızda bu kokunun kalması harika.


Ürünün dezavantajlarına gelecek olursak, şişenin ağzı çok geniş bu nedenle elinize fazla ürün dökülebiliyor dikkat etmezseniz ve gereğinden fazla ürün kullanımı da saçınızı sanki yağlanmış gibi gösterebilir bu nedenle ürünü alırken çok dikkat etmelisiniz. 
Eğer ki saçlarınız düz, ince telli ve yağlanmaya çok müsait ise sizin için öneremeyeceğim bir ürün çünkü saçlarınızı yağlanmış gibi ve  daha ince gösterecektir. Ama düz ve kabarık saçlarınız var ise de o kabarmayı hafif engeller diye düşünüyorum.
Benim saçlarımda yaptığı etki ise; gerçekten verdiği parlaklığı çok seviyorum, saçlarım kuru olduğu için nem vermesi de hoş fakat benim saçlarım kıvırcık ve köpük kullanarak şekil veriyorum, saçlarıma bu yağı kullandığımda sanki köpük saçlarıma dilediğim şekli vermiyormuş gibi geliyor ve benim kabarık saçlarım gün sonunda sönüyor şeklini kaybediyor. Amaa gün içinde saçlarımda o kokuyu duymak şahane.
Sizin saç tipinize uyacağını düşündüğünüz bir ürün ise bir göz atın derim Yves Rocher sitesindeki linki tık tık ya da direk mağazaya gidip bir kokusuna bakın bence.

11 Aralık 2013 Çarşamba

Dirty Works Body Butter Seti



Gratis gururla sunar: Dirty Works!!! Dünyaca ünlü Dirty Works markası Gratis vasıtasıyla ayağımıza kadar gelmişken denememek olmazdı. Tabi itiraf etmek gerekirse ben ne markanın şanına şöhretine ne de ürünlerin etkisine, yorumlarına bakarak bu setlere saldırdım. Tek amacım stoklarıma bu mükemmel ambalajlı bebekleri katıp, arada bir durdukları yerden alıp sevmek, koklamak ve yerine koymaktı. Bu nasıl cici bir ambalajdır, albenidir, şirinliktir. Baktıkça mutlu oluyorum:)

Neyse efendim Gratis, Dirty Works'u getirmiş, hatırladığım kadarıyla 3 setten oluşan ürün yelpazesinden hemen ikisini kapıverdim. Postumuzun konusu olan set 3 adet miniş body butterdan oluşmakta. Diğer sete de ilerleyen postlarda yer vermeyi düşünüyorum.




 Bonbon görünümlü miniş body butterlarımız 3 farklı kokuda gelmekte ve her biri 50 ml'cik. Kokuların neye benzediklerini isimlerden az çok çıkartıyorsunuzdur. Aralarında en çok Velvety Vanilla'yı sevdim. Onu That Fiji Feeling mis gibi bir hindistan cevizi kokusuyla takip ediyor. Supreme Cream ise bir türlü tanımlayamadığım değişik plastikimsi kokusuyla en sonda yerini alıyor.

Body butterlar yapı olarak biraz yoğun kıvamlı, fakat cilt tarafından emilmesi uzun sürmüyor. Ardında bıraktıkları nem hissini sevdim, bana yeterli geldi. Yapış yapış bir his bırakmamaları da cabası. Kokuları pek kalıcı değil. 50 ml'lik boyları sebebiyle de pek bereketli olduklarını söyleyemeyeceğim. Zira ilk kullanışta bir kavanozun 1/3'ünü bitirmiş olabilirim.



İçeriklerine de göz atalım:


Genel bir değerlendirme yapacak olursam Dirty Works body butterlar ambalajları ile göz doldursalar da yerleri doldurulamayacak, bulunmaz hint kumaşı ürünler değiller. Çok kuru ciltler için yeterli gelmeyecek olsa da fena sayılmayacak nemlendirici özellikleri ve sevimli ambalajları bu markaya hoşgeldin demek için yeterli. Kozmetik stoğunuz arasında çok cici duracaklarından eminim. Özellikle yılbaşı arifesinde uygun fiyatlı ve hoş bir hediye alternatifi olarak değerlendirilebilirler. Tabi bulabilirseniz:)

Sevgilerle


Not: Gratis, Dirty Works markasını dönemsel olarak mı getirdi, yoksa kalıcı mı emin değilim. Zira setleri artık raflarda göremiyorum. 

5 Aralık 2013 Perşembe

Selective Professional On Care Repair Deep Treatment


Saçlarım boyadan ve uzatacağım sevdasıyla epeyce bir zamandır kestirmemem dolayısıyla da ne kadar yıprandı tahmin edemezsiniz. Ben de uzun süredir yeni ürünler denemekteyim, ne kullanacağımı şaşırdım doğrusu. Bu ürünle de kuaförümün tavsiyesiyle tanıştım. Saçlarımı kestirmeyeceğimi sonunda kabul edince bana toparlaması adına bunu önerdi. 


Daha önce Selective Professional markasından bir ürün kullanmamıştım ama methini duyduğum bir kaç ürün olmuştu, budabenimgüncemin şu postta (tık tık) anlattığı Protek Ammino Keratin gibi. 
Yıpranmış saçlar da saçı derinlemesine onaracağını idda eden bu ürün benden geçer not aldı. 
Saçı beslemeyi sağlayan aktif maddeler proteflux, ceraflux ve vitaflux saçlara dolgun, beslenmiş ve kolay taranır olma özelliği kazandırarak saçta onarıcı, dengeli ve nemlendirici bir etkiyi harekete geçiriyor.
Ben bu ürünü kullandığım da saç kremi kullanma gereği duymuyorum çünkü hakikaten saçlarımı yumuşacık yaparak, kolay taranmasını sağlıyor, ki benim saçlarım kıvırcık olduğundan krem kullanmadan açılması imkansızdır.


Kullanım şekli de fotoğrafta gördüğünüz gibi; duşta saçlarımı yıkadıktan sonra uygulayıp bekliyorum 3-4 dakika kadar. Zamanım olduğunda da nemli saçıma uyguluyor ve ısıtılmış havluyu saçlarıma sarıp 30-40 dakika kadar bekliyorum, kuaförüm bu şekilde uygulamanın daha etkili olacağını söylemişti. Ben bu ürünü hafta 2 yada 3 kere saçıma uyguluyorum. 


Kremsi bir yapısı var ve kokusu da çok hoş. Ürün 750 ml ve küçük miktarlar yeterli olduğundan çok bereketli olduğunu düşünüyorum, sanırım uzun bir süre benimle olacak. Bahsettiğim gibi ben kuaförden aldım, siz de kuaförlerden veya internette kuaför ürünlerinin satıldığı sitelerden temin edebilirsiniz diye düşünüyorum.
Selective Professional in önerebileceğiniz başka ürünleri var mı veya başka markaların bu kuru saçlarıma derman olacak ürünleri ? Önerileriniz bekliyorum. 



3 Aralık 2013 Salı

Yves Rocher - Soin Vegetal Capillaires Kuru Saç Uçları İçin Durulanmayan Besleyici ve Onarıcı Bakım


Saçlarıma her ne kadar maske, bakım yağı gibi ürünler kullansam da özellikle artık şekle girmekte güçlük çeken kuru saç uçlarıma durulanmayan bir ürün arayışı içindeydim taa ki bu ürünü bulana kadar. Yves Rocher in Kuru Saçlar için olan bu serisinin maskesini zaten kullanmaktaydım ve çok da memnundum hatta budabenimgüncem de yorumlamıştı o ürünün benzer içeriklisini (tık tık).


Ürünün kullanımında hafta da 2 veya 3 kez diyor fakat ben her duştan sonra saç uçlarıma uyguluyorum. Ceviz büyüklüğünde yazıyor internet sayfalarında fakat daha küçük bir miktar yeterli oluyor bence. Hem yumuşacık yapıyor, hem mis gibi kokmasını sağlıyor, hem deeee şekle girmekte zorlanan düz sert sert kalan saç uçlarımın güzelce kıvrılıp şekle girmesini sağlıyor. Bayıldım bayıldım. 
İçerisinde silikon, paraben ve renklendirici olmaması da cabası. Yves Rochere de bu yakışırdı zaten. 


Kısacası bu ürünü benim gibi saç uçlarında kuruluk çeken herkese şiddetle tavsiye ediyorum. İnternet sitesinden incelemek veya satın almak isterseniz tık tık. Çok seveceğinize eminim. 
Yumuşacık saçlı günler herkese hehe :)

27 Kasım 2013 Çarşamba

Urban Care Natural's Collagen&Keratin Serisi

Urban Care Natural's Selen Kozmetik imzasıyla aramıza yeni katılmış bir marka. Saç bakımında yenilikleri seven biri olmam sebebiyle raflarda denk geldiğim ilk anda ilgimi çekmesi ve almam bir oldu. Ben kuru ve mat saçlar için olan Collagen&Keratin serisini tercih ettim. Serinin ilk öne çıkan özelliği yoğun nemlendirme vadetmesi.


Kolajen desteğiyle saçı yeniden yapılandırırken ağırlaştırmadan, nem ve parlaklık kazandırdığı, bitkisel keratin içeren formülü ile de saçtaki yıpranma ve kırıklara iyi geldiği iddia eden bu seri hakkında benim düşüncelerime gelecek olursak:


Açıkçası bu seri benim beklentilerimin çok altında kaldı. Şampuanın temizleyici etkisiyle ya da köpürmesiyle alakalı bir sorun yaşamamış olmama rağmen genel anlamda içime sinmedi. Herhangi bir şekilde keçeleşme, extra kurutma yapmamakla beraber vadettiği yumuşaklık hissini ve nemi saçlarımda hissedemedim.
Saç maskesini ise istediğim etkiyi verebilmesi adına oldukça fazla miktarda kullanmak durumunda kaldım. Yine de pek verim aldığım söylenemez. Zaten 4-5 uygulamada 200ml'lik ürünün neredeyse yarısından fazlasını tükettim. Bu aralar maskeleri saç kremi yerine kullandığım için duşta 3-5 dakikalık bekletme süresiyle ürünü değerlendirip, yanılgıya düşmemek adına bir kez de yıkanmış saçta yaklaşık 2 saat normal maske yaparmış gibi beklettim. Sonuç yine beni tatmin etmedi. Herhangi bir markanın saç bakım maskesiyle de aynı sonucu alabileceğimi düşünüyorum.

Kısacası Urban Care Natural's benden geçer not alamadı. Seriyi çok sıradan buldum. 
Yamulmuyorsam serinin saç bakım serumu ve sıvı saç kremi de varmış (görsellerin yalancısıyım), fakat ürünleri aldığım zaman ne Watsons'ta ne de Gratis'te mevcuttu. Bu süre yaklaşık 3 hafta öncesine tekabül ediyor, şu an ne durumdadır bir bilgim yok.

Peki ya sizler Urban Care markasını denedin mi? Denediyseniz yorumlarınızla bu postu şenlendirin lütfen.

Not: Ürünler paraben içermiyor.

Sevgilerimle

25 Kasım 2013 Pazartesi

MUA Matte Perfect Shine Control Foundation



Çook uzun bir aradan sonra herkese tekrar merhaba.
En son MUA Makeup Academy alışverişimizden(tık tık) Matte Perfect Fondöteni inceleyeceğiz bugün. 
Fondötenin Fair, Natural, Almond olmak üzere 3 rengi mevcut. Bende ki orta ton olan  Natural, çok fazla renk seçeneği olmaması bir dezavantaj gibi görülse de çok yoğun yapılı bir ürün olmadığı ve kolay dağıldığı için 3 renkten biri size uyacaktır diye düşünüyorum. Fiyatının 2 pound gibi çook uygun olması ve tüm gün boyunca parlaklığı tutup cilde mat bir bitiş vereceğini vaadetmesiyle beni kandırdı açıkçası.
Hafif bir yapısı var, kıvamı çok yoğun değil böylelikle de ürün çok kolay alınııyor ambalajından. Ambalajı beğendim. Benim için fondötenler de ambalaj çok önemli örneğin Deborah ın şu postta (tık tık) bahsettiğim fondöteni çook zor alınıyor. Yurtdışı Alışverişi postunda (tık tık) gördüğümüz şahane Revlon fondötenleri ise pompası olmadığı için resmen kullanamıyorum :( (onların da postu yakın zaman da gelecek söz çok boşladım bu ara biliyorum :( ) 


Gelelim fondötenin vaadettiklerini sağlayıp sağlamadığına. Maalesef ben beklediğim matlığı alamadım bu üründen. Ama yine de severek kullanıyorum, tabi ki kış aylarında. Hafif yapısı dolayısıyla yoğun kapatıcılık aramadığınızda ve günlük makyajlarda kullanabileceğiniz bir ürün kesinlikle.


Küçük bir miktar ürünü güzelce dağıttığımızda görüldüğü gibi hiç bir topaklanma, çizgilere dolma, kötü bir görüntü söz konusu değil. Fakat fondötenin matın aksine hafif parlak bir bitişi var. Ben parlak bir cildi pek sevmediğim için üzerine mutlaka hafif bir pudra geçiyorum. 
Eğer hafif yapılı, orta kapatıcılıkta hele ki böyle uygun fiyatlı bir fondöten arıyorum diyorsanız denemeye değer bir şans verin derim.

22 Kasım 2013 Cuma

İşinin Ehli Kuaför Aranıyor - Önerilerinizi Alalım

Google amcaya sordum. Dedim bana İstanbul'da tatlı mı tatlı, şirin mi şirin e bir o kadar da becerikli bir kuaför söyle. Kalakaldı yavrucak, cevap veremedi. Verdikleri cevaplar da beni tatmin etmedi. En iyisi mi ben de bu konuya bir el atayım dedim. Tarafsız ortamda, reklam kokan hareketlere mahal vermeden bir beyin fırtınası, efendime söyleyeyim bir bilgi alışverişi yapalım dedim. Taşın altına elimi koydum. Haydi hanımlar yüzümü kara çıkarmayın.


Lafı daha fazla uzatmanın, eveleyip gevelemenin hiç bir anlamı yok. Başlık her şeyi açık ve net anlatıyor sanırım. En acilinden işinin ehli, saçlarımı gönül rahatlığıyla emanet edebileceğim bir kuaför arayışındayım. Lokasyon olarak Anadolu yakası tercihimdir. Ama Avrupa yakası önerilerinizi de alabiliriz, en nihayetinde insan oğlu kuş misali bir oradayız bir burada:) Şaka bir yana elbet buraya yazılan öneriler sadece bana yaramayacak, maksat hepimizin işi görülsün.

Kriterler:

  • Şu kırıklarımı ucundan alsak mı dediğimde kırkırılmış koyuna döndürmeyecek, makası kuvvetli,
  • Boya konusunda, renk değişimlerinde, röflede, balyajda kesinlikle usta,
  • Ukala olmayan, müşteriyi para kaynağı gibi görmeyen, germeyen
  • Dürüst; model ve renk değişimleri konusunda düzgün yönlendirilebilecek
  • Salon olarak temiz, kendimi rahat hissedebileceğim bir ortamda hizmet veren sihirli eller aranıyor.
Tabi tüm bu kriterlere ek olarak fiyat açısından canımı almayacak bir skalada hizmet verirse tadından yenmez. Keza düm düz boyaya 300-400TL verecek kadar aptal ya da zengin değilim:) Bir tüp boyayı taş çatlasa 30TL'den alsa göz göre göre kendimizi kazıklamamızın alemi yok değil mi hanımlar, silkinin kendinize gelin. Bu çakallara fırsat vermeyin.

Haydi bakalım pamuk eller klavyeye. Kuaföründen memnun olan olmayan, dert yanmak isteyen, fikrim geldi önerim var diyen herkese bu posta yorum yazmak farz olsun. Saçının renginden, kesiminden memnun olmayan kalmasın.

Sevgilerle


10 Kasım 2013 Pazar

Daiso Charcoal Cleansing Foam / Temizleme Köpüğü

Daiso ürünleriyle şu postumda bahsettiğim siyah noktalarla hunharca savaşan maske ile tanışmıştım. Maskeden memnun kalınca aynı serinin kömür özlü olan temizleme köpüğünü de denemek istedim. Ebay'de maskeleri satan satıcıdan aldığım bu ürün de sorunsuz, en fazla 10 gün içinde elime ulaştı. 


Fakat açıkçası ürün kullandıktan sonra bende tam anlamıyla bir hayal kırıklığı yarattı.


1 Kasım 2013 Cuma

The Body Shop Beautifying Oil - Cocoa Butter (The Body Shop Güzellik Yağı - Kakao)


Kuru yağ denen mereti denemeyen kaldı mı? İtiraf etmek gerekirse bu ürünü alana kadar ben denememiştim. Özellikle Nuxe markasının piyasaya sürdüğü ürünle öne çıkıp, adından bahsettiren kuru yağlar yüz, vücut ve saçta kullanılıp, cilde sürüldüğü andan itibaren mükemmel bir nemlendirme sağlarken ardında yağlı his bırakmayıp, kısa süre içerisinde tamamen cilt tarafından emilmesiyle yağ formundaki diğer cilt ürünlerinden bir adım öne çıkmayı başarıyor.

The Body Shop da bu trende ayak uydurmak adına geçtiğimiz yaz aylarında ürün gamına Beautifying yani Güzellik Yağları ekledi. Kuru yağ özelliği gösteren bu Güzellik yağları TBS'nin hali hazırda bünyesinde bulundurduğu cilt bakımı serilerinin kokularıyla bütünlük oluşturmak üzere 11 farklı aromada satışa sunuldu. Ben tercihimi Kakao'dan yanan kullandım. Bunun haricinde Chocomania, Hindistan Cevizi, Greyfurt, Limon, Mango, Moringa, Zeytin, Satsuma, Shea ve Çilek alternatifleri de mevcut.

29 Ekim 2013 Salı

Kitoko Oil Treatment (Argan ve Shea Yağı içeren Saç Bakım Yağı)


Saçlarım her zaman en büyük takıntılarımdan biri olmuştur. Hiç bir zaman ne renginden ne de genel görünümünden tam anlamıyla tatmin olduğumu hatırlamam. Uzun senelerdir saç boyalarıyla, açıcılarla fazlaca haşır neşir olduğumdan ötürü zaman el verdiğince bakımını yapmaya, çok fazla ihmal etmemeye çalışırım. Bu süreçte de tahmin ettiğiniz üzere çok fazla ürün deneme şansım oldu. Hatta çok uzun süre sadık kaldığım ürün sayısı yok denecek kadar az bile diyebilirim. 

Bu postun konusu olan Kitoko saç bakım yağı da argan yağının saçlarda yarattığı mucizelere tanık olmak amacıyla sürdürdüğüm ürün araştırmaları sonucunda karşıma çıktı. Kitoko serisi A.S.P yani AFFINAGE Saloon Professional markasının altında satışa sunulan ve saç bakımında oldukça iddialı ürünleri bünyesinde barından bir seri. 



Kitoko Oil Treatment içeriğinde saç için yararlarını saymakla bitiremediğimiz Karite yani Shea yağı ve Argan yağını barındırıyor. Bununla beraber ürün içeriğinde A ve E vitaminleri ile UV Filtresi de mevcut. Bir saç daha ne isteyebilir değil mi?

29 Temmuz 2013 Pazartesi

Yurtdışı Alışveriş Ön Gösterimi



Kavuştum kavuştum bende sonunda bu şahane cicilere kavuştum :) 
Yurt dışı seyahatinde zamansızlıktan resmen koşa koşa gittim Revlon standına kaptım ve çıktım :) bir daha da başka hiç bir şey bakma fırsatım olmadı.  Uzun zamandır Revlon ürünlerini merak ediyordum hatta budabenimgüncem fondötenini kullanmıştı onun da o kadar övmesi üzerine bende ilk fırsatta kaptım. Henüz ambalajlarını açmadım, kullanmaya kıyamıyorum resmen. En yakın zamanda deneyip yorumlayacağım bakalım söylendiği kadar varmıymış.

Revlon Colorstay Fondötenlerin 180 Sand Beige ve 220 Natural Beige renklerini 
Revlon Colorstay Pudranın 830 Light/Medium
Revlon Colorstay Concealer 03 Light/Medium
Revlon Ruj 820 Pink Cognito
Revlon Just Bitten Kissable 001 Honey Douve 
Maybelline Color Tattoo 65 Pink Gold
Maybelline Mega Plush Volum'Express Mascara




17 Temmuz 2013 Çarşamba

Shiseido Pureness Serisi

Kozmetik ürünlerinde asla vazgeçemediğim, ölüp bittiğim ürünlerin haricinde kullandıklarıma çok sadık olduğum söylenemez. Aç gözlülüğüme yenilip çoğu zaman aynı anda birden fazla ürün alır, kimi zaman hangi akla hizmetse hepsini aynı anda dener, bir kenara atarım. Shiseido Pureness serisi de tam da maymun iştahlılığımın tavan yaptığı bir dönemde oldukça olaylı bir biçimde stoğuma girdi. 


 Son zamanlarda ilerleyen yaşla beraber çok fazla sivilce, akne problemi yaşamasam da değiştiremediğim bir şey var: Ayna gibi parlayan cildim başımın belası. Yağlı cilt geç kırışır derler, bizimkisi züğürt tesellisi işte:) Shiseido Pureness serisi de daha çok yağlı & karma, akneye meyilli ciltlere hitap eden bir seri. Özellikle pudrası ile yağlı ciltlerin beğenisini kazanan bu seriyi denemezsem tabiki de eksik kalırdım.

Bu seriyi almadan bir kaç gün önce başka bir markanın yine yağlı ciltlere hitap eden temizleyici, tonik ve nemlendirici ürünlerinden oluşan 3'lü setini alıp kullanmaya başlamıştım. Shiseido elime geçince de daha yeni kullanmaya başladığım seriyi bir kenara bırakıp ona geçtim. Bu hızlı değişimden sonra elde ettiğim sonuç ise tam anlamıyla bir hayalkırıklığı oldu. Cildim daha önce hiç bir kozmetiğe vermediği tepkiyi verdi. Yüzüm özellikle de yanak bölgem komple kabardı, minik minik egzama gibi kırmızılıklar kapladı suratımı. Tabi hemen bir dermatologtan yardım alarak 4-5 içinde cildimi normale döndürdüm. Geriye iki farklı markanın neredeyse 0 km 6 tane cillop gibi ürünü kaldı:)

Tabi cildimin hangi ürüne tepki verdiğini bulabilmek kolay değildi. Bu amaçla iki kolumun içine bir kaç gün süreyle bu hizmete tahsis ettim ve ürünleri tek tek uyguladım. Herhangi bir reaksiyonla karşılaşmayınca da tercihimi Shiseido'dan yana kullanıp bu seriye başladım. 





14 Temmuz 2013 Pazar

Mayıs - Haziran Ayları Bitenler



Herkese uzun bir aradan sonra tekrar merhaba :) 
Mayıs ayının ortalarında her ay bitenler postları hazırlayalım diye karar vermiştik aslında ama, malum gündem o kadar hızla değişti ki hiç bir şey yapasım gelmedi uzun bir süre. Haziran nasıl bitti de Temmuz ayının ortasına geldik hiç anlamadım. Gecikmiş bir post olsa da sakladığım ambalajları fotoğraflamadan geri dönüşüme koymaya da kıyamadım :) Bir aksilik olmadığı sürece her ay bitenler postu yapmayı planlıyorum.

Bu sıcaklarda makyaj yapmak hiç içimden gelmiyor maalesef uzun bir süre biten makyaj malzemesi göremeyeceğiz sanırım.
Bitenler postu yapmaya karar verdiğimiz an dolaplarda kıyıda köşede kalmış yarım ürünleri öne aldım hemen bakalım neler bitmiş geçen 2 ay

  • Opti-Free Lens solüsyonum kör gözlerime kullandığım lenslerimin vazgeçilmezi oldu çok uzun dönem ama bir süredir memnun değildim sanki yeni bir ürüne geçtim.
  • Schwarzkopf taft Saç Köpüğü neredeyse tüm markaların köpüklerini denedim hatta hala ara sıra başka markalar alsam da buklelerimi en güzel yapan bu köpüktür, vazgeçilmez.
  • Avon senses mystıque duş jeli, Avonun başka duş jellerini sevsem de bu serisini pek sevemedim malesef zor bitirdim.
  • Down Under Natural's NUDE Kuru Boyalı Saçlar için Saç Kremi severek kullandığım bir ürün oldu şampuanını da kullanmıştım tekrar alabilirim.
  • Schwarzkopf GLISS Çok Yıpranmış ve Kuru Saçlar için Şampuanından 2 adet bitirmişim. Ben bu Glıss şampuanları çok seviyor bayıla bayıla kullanıyorum tekrar tekrar alınacak. 
  • Nivea Roll on ve deodorantları adeta içmişim  :) görüldüğü gibi her zaman alınan kalıcı ürünlerimden.
  • Garnier Esas Bakım Göz Makyaj Temizleyicisi severek kullandığım bir ürün oldu kesinlikle yağlı his bırakan ürünlerden değil şiddetle tavsiye ediyorum.
  • Amway Artistry Göz ve Dudak Makyaj Temizleyicisi 2 fazlı ve yağlı bir yapısı olduğu için benim sevmediğim tarzda bir ürün çok zor bitirdim, tekrar alacağımı düşünmüyorum.
  • Bioderma H2O işte hayat kurtarıcı ürünlerden biri, tüm makyajımı bununla çıkartıyorum. Herkese kesinlikle tavsiye edilir. Bioderma' nın gözünüz kapalı almanız gereken ürünlerinden biri.
  • Bath & Body Works Bali Mango Bali Mangue Body Scrub, BBW body scrublarını çok beğenerek kullanıyorum özellikle bu kokusuna hayranım.Stoklardan devam ediyorum buna da :)
  • Gratis markası olan Enliven duş jeli, kokusunu beğenip aldığım beklediğimden güzel çıkan bir ürün oldu.
  • Bioderma el kremi, nihayet bir tane el kremi bitirebildim :) (el kremi çılgınlığı için tık tık! )
  • Lush Buche de Noel  zor bitirdiğim ve sanırım tekrar almayacağım bir ürün (budabenimguncem yorumu için tık tık! ) 
  • Watsons Brightening Facial Mask yorumu için tık tık!
  • Essence Long Lasting 02 Hot Chocolate göz kalemi her bulduğumda alıyorum, mutlaka çantamda taşıdığım çok şahane bir kalem.
  • Essence 2 in 1 eyeliner pen bir ucu ince diğer ucu küt kalın,  ilk aldığımda çok beğendim çok düzgün çekebiliyorsunuz eyeliner fakat çok çabuk kurudu ve ince ucu yıprandı maalesef.
  • Rimmel London Stay Matte pudra çok çok çok beğendim ve çok kısa sürede tükettim tekrar alacağım ürünler arasında.
  • Avon Kuru Saç Ucu Onarıcı Serum, severek kullandığım bir ürün oldu hala satışı var mı bilmiyorum, varsa tekrar alınabilir.
  • The Body Shop Seaweed Mattifying Day Cream, TBS den yağlı/karma ciltler için nemlendirici krem, bitene kadar kullandım ama tekrar alır mıyım emin değilim.
Geçen iki ayın biten ürünleri bunlar oldu bakalım önümüzde ki aya neler bitecek :)

30 Haziran 2013 Pazar

Bloglovin' ile Takibe Devam

1 Temmuz itibariyle Google Reader'ın kapanması bir son değil elbet. Bundan sonra Bloglovin' ile yola devam edeceğiz. Bizi de Bloglovin' den takip etmek isterseniz sizi buraya alalım tık tık. Sağ taraftaki Bloglovin' butonuna tıklayarak da takip edebilirsiniz.


 Ufak bir hatırlatma: Bunun için ilk olarak Bloglovin' hesabınızın olması ve eğer blog yazarı iseniz blogunuzun bu hesaba assign edilmiş olması gerekiyor. Böylece takip ettiğiniz blogları Bloglovin'e aktarabiliyor olacaksınız.

L'oreal Lumi Magique Çekilişi Sonuçlandı

Farkında olmadan verilen epey uzun bir aradan sonra tekrardan merhaba. Bu sefer hayırlı bir sebepten ötürü ara vermek zorunda kaldım. Nihayet mezun oldum, tabi böyle yazıldığı kadar kolay olmuyor tahmin edeceğiniz gibi. Bitirme ödevimi yetiştirebilmek insan üstü bir çaba göstermek zorunda kaldım. Kan ve gözyaşı dolu bir dönemden sonra tekrardan sahalara dönmekten ötürü mutlu ve gururluyum:DDD 

Blogdan uzak kaldığım bu süreçte L'oreal Lumi Magique çekilişini yapmayı da ihmal ettim tabi. Bu sebeple katılımcı arkadaşlardan ne kadar özür dilesem az. Gerçi L'oreal ile aynı işbirliğinde bulunan diğer blogger arkadaşlarımın firmadan kaynaklı yaşadıkları aksaklıkları görünce de bu gecikmenin biraz hayırlı bile olduğunu düşünmedim değil:) Neyse geç olsun güç olmasın. Umarım kazanan arkadaşa hediyesi en kısa zamanda ulaşır ve talihlimiz hediyesini güzel günlerde kullanır.

Posta toplam 80 yorum geldi. Adsız yorumları ve geçersizleri saymazsak toplam 76 talihli ile çekilişimizi gerçekleştirdik.

Bakalım bu güzel hediye kime gitmiş?
Sevgili Merve İnal bu çekilişin şanslı kişisi oldu. Umarım hediyesi sorunsuz bir şekilde en kısa zamanda kendisine ulaşır. Şimdiden güle güle kullansın.


Böylelikle çekilişimizin sonuna gecikmeli de olsa ulaştık. Postun başında da dediğim gibi yaşadığımız gecikmeden ötürü özür dilerim. Katılan herkese tekrar tekrar teşekkürler. Takipte kalın:)

Not: Merve'den adres bilgisiyle alakalı Salı akşamına kadar bir geri dönüş alamazsam çekilişi tekrarlayıp yeni talihliyi hemen ilan edeceğim. 



25 Mayıs 2013 Cumartesi

MUA Makeup Academy Lipstick



MUA Makeup Academy alışverişimdeki (tık tık) ürünleri incelemeye rujlarıyla başlıyoruz.
Renk skalasının oldukça geniş olduğu rujlardan seçim yapmakta zorlanmıştım açıkçası ama ürünlerim geldiğinde gördüm ki doğru tercihleri yapmışım sanırım. Elimde ki renklere vuruldum.




Rujların renk vermesini ve dudaktaki duruşunu ben çok sevdim. Ayrıca sürerken dudağıma verdiği yumuşacık hissi de çok hoş. Dudağı kurutmuyor aksine sanki nemlendiriyor. 




Dudağa hafif ışıltı ve canlılık veren bu rujların yapıları yumuşak olduğundan çok fazla kalıcı olduğunu söyleyemeyeceğim, gün içinde tazeleme gereği duyuyorum ama rujdan önce dudak kalemi kullandığımda rujun dudakta kalma süresini biraz daha uzatabiliyorum. 




Rujların renkleri de bu şekilde özellikle de 16 numara tam yaz aylarında kullanmalık şeker gibi bir şey :) 11 numaralı olan da benim her makyaja yakıştırdığım ve sık sık kullandığım doğal tonlu bir renk.

MUA' dan alışveriş yapmayı düşünenler varsa sepetinize bu rujlardan da birer tane atmanızı tavsiye ederim üstelik fiyatları da £1. 


22 Mayıs 2013 Çarşamba

Bioderma Photoderm Max Ultra Fluide SPF 50+



Yaz ayları geldi çattı ve tabi ki güneşin zararlı etkilerinden korunma mevsimi. Havaların ısınmasıyla güneş koruyucu ürünlerin acaba hangisini kullansam, cildime zarar vermez, sivilce yapmaz diye de kara kara düşünüyoruz tabi. 
Ben tercihimi sevdiğim bir marka olan Bioderma' dan yana kullandım fakat çok araştırmadan, hazır puanım da varken aceleyle aldığım bir ürün olduğu için bazı dezavantajlı durumlar yaşıyorum.
Ürün karma ve yağlı ciltler için olmasına rağmen benim cildim de yapısı gereği çook fazla parlama yapmakta. 




Ürün oldukça akışkan, gördüğünüz gibi ben ambalajı göstermek adına fotoğraf çekerken sıkmıyor olmama rağmen üründen bir kaç damla damladı. Kullanırken çok dikkat etmek gerekiyor. Ben renkli olanı tercih etmişim alırken ama neden böyle bir tercih yapmışım şu an hiç bilmiyorum, çünkü ürün benim cildime göre çok turuncu kalıyor.






Son fotoğrafta da görüldüğü gibi ürün epey parlaklık veriyor.
Ürün cildim de hiç bir iritasyona sebep olmadı, yada sivilce oluşmadı. Ürünün yüksek koruyucu özelliğinden yana hiç şüphem yok, aynı zamanda suya dayanıklı. Kullanım ömrü 9 ay. 

Parlamadan benim gibi hoşlanmıyorsanız karma ve yağlı ciltlere tavsiye edemeyeceğim bir ürün. Ama cildime verdiği parlaklık hoşuma gider derseniz hiç durmayın alın. Aynı ürünün renksiz olanı da var, sanırım onu seçmek daha mantıklı olurmuş çünkü ben kış aylarında kullanamadım bu ürünü çok koyu kaldığı için cildime. Ama yazın hafif bronzlaşmış ciltle uyum sağlayabilir.

Kısacası yeni bir güneş koruyucu krem aramaktayım, mat bitişli, parlama yapmayacak  ve mümkünse renksiz :) Bu konuda ki önerilerinizi merakla bekliyorum.

20 Mayıs 2013 Pazartesi

L'oreal Lumi Magique Ailesini Denedik, Yorumladık ve Hediye Ediyoruz


Geçtiğimiz hafta L'oreal Türkiye'den gelen bu güzel paket sayesinde son zamanlarda bloglarda fırtına estiren Lumi Magique serisiyle tanışma fırsatını yakaladım. 

Bu harika setin içerisinde Lumi Magique Pure Light Baz, Lumi Magique Fondöten ve Lumi Magique Touch of Light Aydınlatıcı bulunuyor. 



Lumi Magique serisini her beraber tanıyalım.

L’Oréal Paris laboratuarlarında ışıktan ilham alınarak son teknolojiyle hazırlanan formülüyle Lumi Magique, makyaj dünyasını sihirli güzellikle tanıştırıyor. %40 saf su içeren hafif formülüyle, maske etkisinden uzak mükemmel bir kapatıcılık sunarken, aynı zamanda 
cildin doğal ışığının yansımasını sağlar,canlı bir ten rengi yaratır.Sıradan cilt ürünleri cildin rengini eşitlerken doğal ışığını opak bir film gibi kapatırken, Lumi Magique likit ışıltı teknolojisi sayesinde cilt kusurlarını mükemmel bir şekilde kapatırken, cildin doğal ışıltısının yansımasını engellemez, doğal ve aydınlık bir görünüm sağlar.



Magique Pure Light Baz, cilde doğal bir ışıltı kazandırırken aynı 
zamanda makyaja hazırlar, 12 saat kalıcı bir makyaj deneyimi sağlar. 
Lumi Magique Touch of Light Aydınlatıcı, yüzünüzde ön plana çıkartmak 
istediğiniz noktaları aydınlatır.

Lumi Magique Pure Light Base'in içinde bulunan incecik ışıltıları iyi yansıtabilmek adına ürünü hem flaşlı hem flaşsız fotoğrafladım. Baz serinin diğer ürünlerine gerçekten de güzel bir zemin oluşturuyor. Pompalı ambalajı sayesinde istediğiniz miktarda ürün almanızı sağlayıp, kullanım kolaylığı sunuyor. Yalnız makyajınızdan 12 saat süren bir kalıcılık tabiki de beklemeyin. Yağlı, karma ciltlerin kullanırken biraz daha cimri davramaları gerekecektir zira kendinden ışıltısı olan bazımız yağlı ciltle birleşince ayna gibi parlamak mümkün. Bu sebeple mat fondötenlere canlılık katmak amacıyla minik bir tutam karıştırarak kullanmanızı öneririm.





Sıra geldi fondötene;




Aydınlık kazandıran ilk likit fondöten Lumi Magique, saf bir ışık 
aydınlığını cilde kazandırırken hafif dokusu ve 8 saat nemlendirme 
özelliği ile eşi görülmemiş bir makyaj deneyimi yaratır.



Fondöten orta kapatıcılıkta ve kolay uygulanabilen bir yapıya sahip. Aşağıdaki fotoğrafta parlak bitişli yapısını görüyorsunuz, bu sebebiyle özellikle kuru ve normal ciltlerin severek kullanabileceğini düşünüyorum. Benim gibi yağlı ciltli iseniz gün içerisinde pudranızı normalden biraz daha sık tazelemeniz gerekecektir. Geçtiğimiz hafta boyunca her gün bu fondöteni kullandım, sivilce vb. bir alerjik duruma sebep olmadı. Bendeki D/W3 Beige Dore tonu, açık tonu adaha iyi olabilirdi.




Lumi Magique Touch of Light Aydınlatıcı, yüzünüzde ön plana çıkartmak 
istediğiniz noktaları aydınlatır.



Bendeki 01 Light rengi. Aydınlatıcı etkisi sevdim. Kapatıcılık beklemezseniz memnun kalacağınız bir ürün. Ambalajını çok şık bulduğumu da söylemeden edemeyeceğim.






Verdiği ışıltıyı yine aşağıdaki fotoğrafta daha net görebilirsiniz. Bitirme ödevi yazarken çöken göz altlarıma  önce kapatıcı üzerine de Lumie Magique Touch of Light uyguladığımda insan içine çıkabilir hale geliyorum.





Fiyatlara bakacak olursak;
Lumi Magique Baz: 39,99 TL
Lumi Magique Fondöten: 39,99 TL
Lumi Magique Aydınlatıcı: 39,99TL


Geldik işin en güzel kısmına. L'oreal Paris Make-up Ekibi sponsorluğunda gerçekleştirdiğim çekilişle bu setin aynısından bir tane de Bu da Benim Güncem takipçilerine yani sizlere gidecek.

Bunun için yapmanız gereken şeyler,

Bu postun altına size ulaşabileceğim mail adresi ve isminizle beraber yorum bırakmanız ve bloğun izleyicisi olmanız.

08.06.2013 tarihine kadar postu yoruma açık bırakacağım, o günün akşamında kazanan kişi belirlenecek ve ilan edilecek.

Şimdiden hepinize bol şans.

Ve tabiki L'oreal Paris Make-up Ekibi'ne bu güzel jestinden ötürü tekrardan teşekkür ederim.

*Ürünler denemem için firma tarafından gönderilmiştir, yorumlarım tamamen objektiftir.