4 Aralık 2012 Salı

Özet

Selam millet, nasılsınız? Ben hiç iyi değilim. Evet, evet haklısınız çok tembel bir blog yazarıyım ben, yüzüme vurmanıza gerek yok, gerçeklerin farkındayım. Gerçi yüzüm de yok ya yazmaya, kendimi savunmaya neyse.

Malum 2012yi defetmemize çok az bir zaman kaldı. Bir özet geçmek gerekirse bu sene malesef bana hiç yaramadı diyebilirim. Koca 12 ay boyunca burnum boktan çıkmadı, harçtan borçtan belimi doğrultamadım, okulla alakası olmayan bir şahıs olduğum için hadi bari çalışayım dedim tabi kazın ayağı öyle olmuyor ha deyince uygun bir iş bulamadım, bu sebeple maddi ve manevi kendimi iyi hissetmek için aslında aldığım eğitimle uzaktan yakından ilgisi olmayan bir sektörde aylarımı harcadım, tabi bu süre zarfında iş aradım durdum, görüşmelere gittim, reddedildim, olmadı, umutsuzluğa kapıldım ve ara verdim. Böyle bir çırpıda anlattınca etkili olmayabilir ama yaşadığım moral bozukluğunu bir ben bilirim. Nerede kalmıştık, sadece haftasonları part time çalışmama rağmen bir öğrenci için fena sayılmayacak miktarda para kazandığımı da eklemek isterim, yukarıda allah var. Gayrimenkul sektörü çok dinamik bir pazar, yaptığım iş gereği çok fazla insanla muhattap oldum, yeri geldi dişli müşterilerle tatlı sert atışmalara girdim, yeri geldi çaylar, kahveler, pastalar, börekler eşliğinde hiç tanımadığım insanlarla uzun uzadıya sohbetler ettim. Satış zevkli iş, hele de sattığın şey değerliyse kendini  iyi hissettirdiği bir gerçek ama olmayınca olmuyor tabi. Oraya ait olmadığımı bilsem, yaptığım işin hakkını fazlasıyla veriyor oluşum bu süre zarfında tek tesellim oldu diyebilirim. Okulla alakam olmadığını söylemiştim değil mi, buna bağlı olarak okulu uzatmış olmam çok şaşırtıcı bir sonuç değil sanırım. Tabi bir de artık nur topu gibi bir disiplin cezasına sahibim ki ömrümden ömür götüren, saçlarıma aklar düşüren, beni dipsiz kuyulara atan bu nahoş olay da ibretlik paylaşım olarak bir başka posta konu olsun.

Bitti mi sandın? Tabiki de bitmedi. Ben bu bahsettiğim işte çalışırken umut fakirin ekmeğidir diyerekten yeniden iş aramayı da ihmal etmedim. Güzel firmalarla, güzel pozisyonlar için görüşmelere gittim ama sonuçları güzel olmadı. Şu hayatta torpilin yoksa git kendini köprüden at daha iyi, bunu öğrendim. Bir hevesle görüşmeye gittiğin yerde daha danışmadan içeri alınmadan benim şu departmanda şu, şu tanıdığım var, şu kişi amcam olur vb dialogların içinde kaldım. İşte o an o bok beyinlilerin suratına tükürüp ordan siktir olmak istedim. Ben zaten -1 ile başlamıştım, kaybedecek daha neyim olabilirdi? Olmasını deli gibi istediğim bir kaç yerden de reddi yiyip, götümün üstüne oturunca üç kuruşluk psikolojim iyice alt üst oldu malum. Sonracığıma şu an çalıştığım yere başvurdum. Proje dahilinde çalışacak stajyer arıyorlardı, okuldan öğrendiğim 3-5 şeyi kullanırım düşüncesiyle yola çıktım. Tabi eldeki hesap çarşıya uyar mı hiç? Takriben 3 ay boyunca haftaiçi bu proje dahilinde staj yaptım, haftasonları ise ilk bahsettiğim işe devam ettim. Kendinle ne zorun vardı demeyin, para tatlı geliyor insana. Ama bu da can tabi, fazla zorlamaya gelmiyor. Bende sinir, sabır, tahammül, akıl sağlığı namına bir şey kalmayınca, bu işe bir son vermek gerek deyip haftasonu çalıştığım şirketten ayrıldım.

Şu an çalıştığım şirket yine inşaat sektöründen, hatta bu sektörün öncü firmalarından biri. Zaten bu gidişle bu kadar inşaat tecrübesinden sonra ya müteahhit olacağım, ya da vinç operatörü. Beraber çalıştığım insanlar sağ olsun her zaman bana karşı çok iyi oldular. Proje dahilinde işe alındığım için ilk zamanlarda eşşek gibi çalıştığımı inkar edemem. Hele de o puşt danışmanların ağız kokularını çekmek yok mu? Onlara mecbur kalalım diye en ufak bir şeyi gösterirken bile gözlerine belerte belerte triplere girmiyorlar mı, işte orda delleniyorum. O götler sayesinde SAP tabloları, yetkilendirme matrisleri, test serverları içinde debelenip duruyorum. Bunları ben yapacaksam sen niye danışmansın da, ben değilim e be allahın kulu. Günlerim böyle isyan edip, hayatı sorgulamakla, nerede yanlış yaptığımı aramakla geçiyor.

Tabi bu arada sevgili sevgilimi de bu ay içinde askere göndereceğimi de eklemek isterim. Bende bu şans, bu cenabetlik, bu düztabanlık varken yavrumun allahın siktir ettiği bir yere düşmesinden it gibi korkuyorum. O sebeple sonuçların açıklandığı akşam nereye düştüğüne ben bakmayacağım. Lan 2012 koca sene yüzüme bir kez olsun gülmedin, bari bu sefer yap bir babalık da yavrumu gurbet ellere düşürme, şöyle en fazla 1-2 saat mesafede, güle oynaya yapsın vatani görevini.

Anlayacağınız bende haberler nanay, baharı bekleyen kumrular gibi 2013'ü sabırsızlıkla ve büyük umutlarla bekliyorum. Peki sizde haberler nasıl diyor ve daha fazla kabak tadı vermeden kaçıyorum. En kısa zamanda boktan hayatımdan kesitlerle sizi rahatsız edeceğimden emin olabilirsiniz. Çüssssss.

11 yorum:

  1. of sınavlara bak ya
    hepsi bir tecrübe aslında
    2012 herkesi sınav etti resmen
    bununla geçmiş olsun diyelim

    sevgilin çok iyi bir yere düşer umarım.
    ıyı düşün de iyi olsun diyelim.

    haberdar et bizi kendinden merak ederim :)

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Boyle sinav mi olur yahu:) ben de insanim. Saka bi yana bu sene cok yiprandim 2013 ten beklenti cok .insallah her sey iyi olacak. Guzel dileklerin icin tesekkur ederim.

      Sil
  2. inşallah bir an önce hayatında istediğin güzelliklere kavuşursun.sevdiğin uzağında kalmaz,güvenli bir yerde yapar bitirir görevini.seni her açıdan öyle çok iyi anlıyorum ki... Allahım güzellikleri çıkarır inşallah karşına artık.

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Amin canim.hepimizin bahti guzel olsun.cok tesekkur ederim

      Sil
  3. İş bulma konusunda sana katılıyorum :/aynı şeyler olmasada benzer şeyleri bende yaşadım.tanıdığın yoksa kimse adam yerine koymuyor!o yüzden bıraktım aramyı:) inşallah daimi bir işin olur.

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Is bulmak ve torpil konularinda soylenecek o kadar soz var ki. Bu surec malesef beni cok umutsuzluga surukledi. Umarim sen de gonlune gore bir is bulursun.

      Sil
  4. bazen kendimin sıkıntı çekmek için dünyaya geldiğimi düşünüyorum; 25 yaşında hala üniversite sıralarında olan hayatındaki tek iş tecrübesi yazın yaptığı 3 aylık staj olan birisi olarak konuşuyorum, hani belki dert yanmamın yeri değil burası ama belki bizim gözümüz yaşadıklarımızı dert görüyor belki de insanların hayatı benim boktan hayatımın yanında süper kalıyor bilemiyorum ama bazen gerçekten acaba okumasaydım herhangi bir coğrafyada sevmek zorunda kaldığım adamla bir ömür aynı yastığa baş koyacağımı bilseydim, sorgulamadan, allah ne verdiyse yaşasaydım inan bilemiyorum belki daha mutlu olurdum diye düşünüyorum. insanlara iyi niyetle yaklaştıkça, hayatlarını hep bir aşama ilerlettikçe hiç düzelmedi hayatım, hep bir hastalık geldi en mutlu olabileceğim anlarda hep bir yalnız kaldım, terkedildim ve aldatıldım bilmiyorum şu yazıyı yazarken yazdığın psikolojiden çok da farklı değilim inan isyan etmek istiyorum ama bu hiç bir şeyi değiştirmiyor, eğer benim sınavım buysa mükafatım nerede önümü göremiyorum. uğraşıp didinmemle çaba göstermemem arasında pek bir sonuç farkı görüyorum, bazen çok bunalıyorum bazen önümü göremiyorum ve bunlar neden sürekli aynı kişileri buluyor bilmiyorum.

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Ah be yavrum inan seni cok iyi anliyorum. Biz bahtsizlar olarak miknatis gibi tum cenabetlikleri cekelim millet gotuyle ceviz kirsin zaten.sonra gel de isyan etme. Ben de cok sorguluyor ve kendimi daha da mutsuz ediyorum elimde degil. Insallah
      duzelecek demektem baska elden bir sey gelmiyor iste.

      Sil
  5. :(( bazen böyle herşey üst üste gelebiliyor tabi o zaman bol bol sabretmek gerekiyor 2013 sana bomba gibi gelsin sağlıkla mutlulukla huzurla şansla gelsin :)

    YanıtlaSil
  6. teselli olur mu bilmiyorum ama 2012 benim için de bok gibi bir yıldı. geçen gün bunun üzerinde baya bir düşündüm, başıma gelen sıkıntıların bir listesini yaptım ve hayret ettim. you are not alone my friend.

    YanıtlaSil

Düşünceleriniz değerli, bizi onlardan mahrum bırakmayın