8 Aralık 2009 Salı

Nasıl yani?


Daha dün gece kurdum hayalini. Mutluluğun, mutluluğumuzun resmini çizdim yatarken. Yüzümde bir gülümseme, gözümde gelecek güzel günlerin umuduyla akan minik göz yaşları.Dua ettim nefes aldığın, benim olduğun için, sana ait olabildiğim için, sen olduğum için. Vardın, bendin, benimdin. Candın sen. Her ne olursa olsun yaşam kaynağım, enerjim, umudum, hayalim. Ya ben senin için neydim? Neydi seni bu kadar kibirli, pervasız, acımasız yapan, ne değişmişti?
Şu an elinden oyuncak bebeği alınmış ve gözlerinin önünde onun parçalanmasını, onunla beraber tüm hayallerinin, oyunlarının, mutluluklarının da yok olup gitmesini izleyen ürkek, kırgın, ne yapacağını bilemeyen, çaresiz minik bir kız çoçuğu var karşında. Çok aciz, çok yalnız, korkmuş belli; incinmiş. Gözündeki ışık sönmüş hayallerle beraber. Ne yapacağını bilmez halde…Soruyormuş kendine; kime sığınacak, kime güvenecekmiş şimdi. Kimle deliler gibi gülüp eğlenecek, kimin göğsünü mabet bilecek, kime ölüp bitecekmiş. Cevapsız kalıyormuş bütün soruları zavallının. Bu şekilde bitmemeliymiş, hiç bitmemeliymiş… Ama an gelmiş yitip gitmiş her şey.Yazık olmuş, çok yazık…

2 yorum:

Düşünceleriniz değerli, bizi onlardan mahrum bırakmayın