29 Kasım 2010 Pazartesi

Nilüfer- Son Arzum


Dün Çemberimde Gül Oya aşkım depreştiğinden beri belki 50 kere dinlemişimdir bu harika şarkıyı.
Biraz nostaljiye ne dersiniz?



25 Kasım 2010 Perşembe

Kozmetikcim.com

Ne zamandır bu alışveriş sitesindeydi aklım. 23 Kasım akşamında verdiğim sipariş bugün elime ulaştı. Bakalım ne almışım:)


Ups kargoyla beraber geldi bebişler.



Siparişimin yanına eklenen numuneler için teşekkürler:) Bir tane daha parfüm numunesi çıktı paketin içinden farketmemişim o resimde yok tabi:)


Cecile All Day Performance Eyeliner 14
Avon Glimmerstick Diamonds Eyeliner Twilight Sparkle


Hemen deneme sürüşü yapıp fotoladım. Flaşsız çektim renkleri olduğuna yakın gösterebilmek için. 
İlk izlenimler resmen bayıldım ben bu iki ciciyede. Twilight Sparkle mükemmel bir renk ışıltısı o kadar güzelki her an 2-3 tane daha alabilirim. Diğer renklerini de toplamayı düşünüyorum bu serinin.
Cecile'in bu kalemi baya ünlü malum, ama ününü sonuna kadar hakediyor. Rengine,yumuşak dokusuna diyecek laf zaten yok ve gerçekten de elimin üstünü ovmama rağmen çıkmadı, parmağıma biraz ışıltı geldi ama renk sabit. Gözde de aynı performansı verirse tutmayın beni:) Silgisiyle dağıtmayı denemedim o yüzden yorum yapamayacağım. En kısa zamanda makyajla bu cicileri hayırlamayı umut ediyorum.

Sitenin yorumuna gelirsek ben çok memnun kaldım, Pek çok marka ve ürüne ulaşabiliyorsunuz. 75TL üzeri alışverişlerde kargo ücretsiz, altındaysa Türkiye'nin her yerine 4TL. Aynı zamanda taksit imkanı da sunmuşlar. Bu siteye dadanmamak elde değil:) Ben göz atın derim. Buyrun tık tık

20 Kasım 2010 Cumartesi

Cinnete ramak kala


Bu aralar saçlarımla kafayı bozduğum için, blogda saçla ilgili pek çok yazı okuyabilirsiniz. Röfle psikolojimi bitirdi resmen, acaip pişmanım:) Geçenlerde dayanamayıp saçlarımın uçlarından 3-4 parmak aldırdım. Biraz da olsa kendine geldi ama içim rahat değil. Kopma problemim var malesef. Saf zeytinyağıyla bakım yapıyorum. Bunun dışında en kısa zamanda Kérastase Masquintense ve Age Recharge maskelerini almayı düşünüyorum. Ve bir daha mı röfle töbe:) Saçlarım en son paylaştığım resimdeki boyuna ulaşınca koyu kahve ya da siyaha boyayıp röflenin izlerini maziye gömmek gibi planlarım var. Bu süre içinde saçlarımı sevmeye,ona anlayışla ve sabırla yaklaşmaya çalışacağım. Şu an koyu renge boyatmak yine yıkım olur saçlara:( Bu arada yıllarca sarı saçla gezen arkadaşlara da saygı duydum helal olsun gerçekten büyük iş beceriyorlar. Ben beceremedim:) Oysaki sevmiştim  sarı saçı falan diye arabeske bağlcam olmayacak:) Neyse daha fazla saçmalamadan Behlül kaçar:((((

Ben de ödüllendim:)


Sevgili Dominika beni bu cici ödüle layık görmüş, çok çok teşekkür ederim kendisine:)
Ben de henüz ödüllenmemiş bütün bloggerlara paslıyorum ödülümü:)

11 Kasım 2010 Perşembe

Acemi Sarışın:(

Şu günlerde sarışınlık benim için; duşa girmekten, saç taramaktan korkmak, maskelerle, bakım yağlarıyla dost olmak, fırçada gördüğün her saç teline ayrı ayrı üzülmek, saçı kurutmaktan çekinmek, kuruyan saçları nasıl adam edeceğini düşünmek, bir fön makinasına, bir düzleştiriciye bakmak, fön makinasıyla başlayıp kolların ağrıması ve mecbur düzleştiriciye sarılmak, düzleştiricinin ısısını en düşük ayarda tutarak kendini kandırmak, pişmanlık sınırlarında dolaşmak, ne yapacağını bilememek ama yine de sarıyı sevmek demek. Tabi fönledikten sonra adama dönen haliyle:)

Hani senelerce saçlarını sarıya boyatan orta yaş üstü teyzeler vardır ya, saçları kadayıfa dönmüştür yoluk yoluk tövbe estağfurullah, sanırım onlardan olmaktan korkuyorum. Sarıyı seviyorum ama çıkar yolu bulamadığımı farkettim bu gün saçlarımı adam etmeye uğraşırken. Daha yeni işlem gördü biraz zaman geçince bakımla daha iyi olacak belki de ama ya olmazsa. Kafam karışık:) Bir delilik yapıp koyu renge dönmekten korkuyorum. Malum sarı saç yıka, kurut, çık kaldırmıyor. Düzleştiriciden vazgeçmem lazım ama şu an en çok ihtiyacını duyduğum şey kendisi. Söyle bana okuyucu, saçlarımın suçu ne:(((

9 Kasım 2010 Salı

Stil Sensin

STİLİNİ YANSITAN ARZU OBJENLE BİRLİKTE FOTOĞRAFINI ÇEK, www.trendyol.com/sen'e YÜKLE, KAZANAN SEN OL!

Seçkin markalara kolaylıkla ulaşım sağlayan trendyol, stilinizi yansıtan arzu
objenizi soruyor! Ayakkabı, elbise, aksesuar veya dış giyim… Sizin stilinizi hangi arzu objeniz belirliyor? Arzu objenle birlikte fotoğrafını çekerek www.trendyol.com/sen'e yükle, kazananlardan biri de sen ol…

Her gün yeni bir marka ve mağaza ile lüks kavramını Türkiye geneline yayan trendyol.com, moda takipçilerinin stillerini soruyor... Modayı takip eden, trendlere uyarak stilini oluşturanlar veya modaya birebir bağlı kalmadan kendi modasını yaratanlar… Stil sahibi olan herkes trendyol.com’da buluşuyor. 04 Kasım 2010 itibariyle www.trendyol.com/sen'e girerek katılım formunu dolduran, “işte benim stilim” diyerek arzu objesiyle fotoğrafını siteye yükleyen herkes yarışmaya katılabiliyor. Yarışma ayakkabı, elbise, aksesuar (şapka, gözlük, eldiven, çanta), dış giyim (trençkot, mont vb) kategorilerinde düzenleniyor.

Arzu objesi ile birlikte kendi fotoğrafını siteye yükleyenler arasından yapılacak juri oylamasında, her kategoriden bir kazanan seçilecek. 30 Kasım 2010 tarihinde toplanacak olan juride moda ve iş dünyasının sevilen isimlerinden Demet Mutlu, Deniz Marşan, Hande Ataizi, Yalçın Ayaydın, Begüm Tekin, Nihat Odabaşı, Sedef Orman ve Seda Domaniç bulunuyor. Jüri oylaması sonucunda kazananlar www.trendyol.comdan 1000 TL değerinde hediye çeki kazanırken Vogue Ocak sayısında yer alacaklar…
Stillerin birbirleri ile yarışacağı yarışmaya katılanları trendyol.com ziyaretçileri de oylayabilecekler. 30 Kasım 2010 tarihine kadar dört kategoride ziyaretçiler tarafından en çok oy alan katılımcılar da trendyol.com’dan 1000TL’lik hediye çekinin sahibi olacak.

E hade buyrun o zaman:)))

8 Kasım 2010 Pazartesi

Sarı Saçlarımdan Ben Suçluyum:)


Sonunda istediğim tona ulaşmış durumdayım:) Bugün dip boya yaptırırken röfleyi de tazelettim, evet saçlarım sertleşti, yıprandı ama olsun hevesimi aldım,alacağım da:) Bir dahaki röflem 4 ay sonra o zamana kadar kendine gelir herhalde saçlar:) Sizce nasıl olmuş, ben bayıldım:)))

7 Kasım 2010 Pazar

Maybelline- The Falsies Volum' Express Mascara




 Yeni rimelimi deneme bahanesiyle yaptığım makyaj olur kendisi. Daha önce kıvrık fırçalı rimel kullanmamıştım. O sebeple çok başarılı bir uygulama olmadı sanırım. Ama siyahın yoğunluğunu, kıvrıklık vermesini sevdim. Elim alıştığı takdirde daha başarılı sonuçlar çıkacaktır. Olmayan kirpiklerimi yapıştırmadığı gibi hafif bir uzunluk da verdi sanırım belki de kıvrıklığın verdiği bir görüntüdür bu. Kısacası hoşuma gitti bu cici. Henüz denemediyseniz bir göz atın derim.

3 Kasım 2010 Çarşamba

Rimmel London Matte Finish-Mattifying Topcoat


Ben de mat oje trendinden eksik kalmadım, gittim Rimmel'in bu güzel top coat'unu aldım sonunda. Geçen günlerde Capitol Watsons'a gidip Rimmel'in oje matlaştırıcısı var mı diye sorduğumda, yüzüme ufo gören masum köylü ifadesiyle bakan bayanlara da selam olsun. Orada bulamayınca şansımı Optimum Watsons'ta denedim ve son matlaştıcıyı kaptım. Ha bir de Beige Babe rengini aldım ki çok çok güzel bir taupe olur kendisi, hatta bulmuşken bir kaç tane daha alıp stok yapym, eşe dosta veriyim dedim ama o da bitmişti. Buyrun sevgili Deniz'in güzel tırnaklarında da görelim rengi:) Daha önce bu markanın ojelerini denememiştim, çok kızdım kendime; oval ve kocaman fırçasıyla, yapısıyla, kolay kurumasıyla kalbimi fethetti diyebilirim. Matlaştırıcıyı da çok sevdim görüntü güzel:) Kırmızım Flormar Supermatte serisinden m104. Sırada Sevilla'nın ojeleri var onlara da el atmak lazım, bloglarda hoş renkler ve yorumlar dönüyor.

Az kalsın unutuyordum, tırnak etlerim fena gözüme batmaya başladı ama maniküre gitmemekte ısrarcıyım. Açıkçası o tırnak etlerini kesen zımbırtıdan da hep ürkmüşümdür. Krem,losyon bla bla önerisi olan?  

2 Kasım 2010 Salı

Şimdi geldik yorumlara


Şu yazımda yeni aldığım şampuan ve saç kreminden bahsetmiştim. Geçen hafta itibariyle şampuanını bitirmiş bulunmaktayım. Açıkçası beni tatmin eden bir seri olmadı, Down Under Fruit Kicks'ten sonra attan inip eşeğe binmiş gibi oldum. Vaadettiklerinin hiç birini gerçekleştiremedi benim süpürge saçlarımda. Bir kere söylediği gibi bakım falan yaptığı yok, düzleştirici etkisini de göremedim. Tek artısı kullandığım süre zarfında en azından extra bir yağlandırma ya da kepek problemim olmadı. Başta sevdim sanmıştım ama yanılmışım, kısacası ben memnun kalmadım. Markanın bunun haricinde diğer serileri nasıldır bilemeyeceğim, deneyeceğimi de sanmıyorum. Sanırım Down Under Fruit Kicks 'e devam edeceğim. Nerde benim Narlı, Kivili misss gibi şampuanım. 

He bu arada tamam şampuan konusunda Fruit Kicks favorim olabilir ama yazın Watsons'tan aldığım Down Under Onarıcı Sıvı Krem feci fos çıktı. Kokusu hoşuma hiç gitmedi zaten, zorla bitirdim. Bunun dışında bırakın onarmayı, ıslak saçı taramadan önce sıktığımda,  sağolsun taramayı kolaylaştıran hiç bir etkisini de göremedim. Zaten bittiği gibi ( aynı anda 54375 farklı ürün kullanmayınca ben de birşeyleri bitirebiliyormuşum yaşasın, bundan sonra böyle:) Gliss Oil Nutritive Kırılma Karşıtı sıvı saç kremine dönüş yaptım. Pek bir severim de kendisini:) Kırılmaya etkisini bilmem ama kokusu ve kolay tarama için kullanabilirim. Saçlarım bu aralar feci kuru, vakit bulup maske cart curt yapamadığım için kendimi suçlu hissediyorum. Bayramda dip boya, bir kaç paket daha röfle derken daha kötü olmaz umarım. En kısa zamanda toparlamam lazım zavalli saçlarımı:(