30 Nisan 2013 Salı

MUA Trio Eyeshadow - Innocence


Şu postumda MUA'dan yaptığım ufak çaplı alışverişin bir nevi ön gösterimini paylaşmıştım. Ürünleri tanıtmaya  da bu harika trio ile başlamak istedim, zira renklerine bayıldım.




Ben tercihimi birbirinden güzel üç golden-bronz ton barındıran Innocence'tan yana kullandım. Farların hepsi ışıltılı, çok tozutmayan ve kontrol edilmesi kolay yapıda. Üçlünün en açık tonu tam bir şampanya, orta ton altın ışıltı içeren taupe-kahve ve belki de bu üçlüyü alma sebebim olan en koyu ton ise içerisinde yeşil yansımalar bulunan kızıl alt tonlu harika bir kahve. Bu ton MAC'in meşhur Club'ına dupe diyebiliriz.

28 Nisan 2013 Pazar

THE BODY SHOP SPA FIT İLE BAHARI MÜKEMMEL BİR VÜCUT İLE KARŞILAYIN



The Body Shop Spa Fit Sıkılaştırıcı ve Dengeleyici Jel Krem, vücudu rahatlatan ve sıkılaştıran özel masaj başlığının yanı sıra %100 turunçgil özü sayesinde bir yandan vücuda enerji verirken, diğer yandan da gün boyu canlı hissettiriyor.
The Body Shop Spa Fit serisinin vücut jeli ve masaj kremi özelliğine sahip Spa Fit Sıkılaştırıcı ve Dengeliyici Jel Kremi, evde benzersiz bir spa keyfi sunuyor. %100 doğal turunçgillerden ve çiçek özünden oluşan içeriğiyle vücudu canlandıran ürün, masaj başlığı yardımıyla haftada iki ya da üç kez uygulandığında vücuttaki dolaşımın hızlanmasına yardımcı oluyor.
Spa Fit Sıkılaştırıcı ve Dengeliyici Jel Kremi, içerdiği greyfurt, limon kabuğu yağı ve doğal kafein sayesinde cildi sıkılaştırırken selülitlere de etkisi kaçınılmaz. Etkili masaj başlığı ile dairesel hareketler ile problemli bölgelere kolayca uygulanabiliyor.

Spa Fit Sıkılaştırıcı ve Dengeliyici Jel Krem: 74.90 TL




The Body Shop Türkiye’ye ulaşmak için:
Web sitesi http://www.thebodyshop.com.tr/


http://www.facebook.com/thebodyshoptr
http://www.twitter.com/thebodyshoptr


*Basın bültenidir.


26 Nisan 2013 Cuma

Rimmel London BB Cream



BB kremlerle ilk tanışmam daha önce Skin 79 markasının Super + BB kremiyle olmuştu ama malum bizim için yurtdışından alışveriş sıkıntısı ve ulaşılabilirliklerinin zor olması dolayısıyla ülkemize gelen BB kremlerden denemek istedim. Gerçi çoğuna ulaşabiliyoruz artık, neredeyse her markanın BB kremi hatta CC kremleri de çıkmaya başladı.

Rimmel London 9 in 1 BB kremin vaad ettikleri 
      • Gözeneklerin görünürlüğünü azaltmak
      • Sivilceleri kapatmaya yardımcı olmak
      • Cildi tamamen kaplamak
      • Cilt parlamalarını engellemeye yardımcı olmak
      • Cildi yumuşatmak
      • Doğal parlaklık vermek
      • Mat bir görünüm sağlamak
      • Cildi makyaja hazırlamak
      • Nemi cildinize hapsederek korumak


SPF 25 özelliği ile cildi zararlı ışınlardan koruması da cabası :)

BB kremin yapısı orta yoğunlukta, ciltte dağıtılması çok kolay ve nemlendirme oranı da bence yeterli. Kapatıcılığı da orta diyebiliriz eğer belirgin sivilce izleri ya da cilt lekeleriniz varsa istediğiniz kapatıcılığı sağlamaz. Benim cildim karma olduğu için ürünlerin cildimi yağlandırması ve sivilce yapması korkulu rüyam diyebilirim bu BB kremle hiç öyle sorunlar yaşamadım fakat vaad ettiği matlığı sağladığını da söyleyemeyeceğim. Ben cildimin problemli olmadığı zamanlarda kullanmayı tercih ediyor ve mutlaka üzerinden pudra geçiyorum çünkü parlak görünümü ve gün içindeki parlamayı pek sevmiyorum.




Gördüğünüz gibi problemsiz bölgelerde kapatıcılık oldukça güzel ve cilde hafif ışıltı veriyor.
BB kremlerden hangisini alsam acaba diye kararsızlıklar yaşıyorsanız Rimmel London' ın BB kremine bir şans verebilirsiniz. Ben sevdim umarım siz de severek kullanırsınız :)



23 Nisan 2013 Salı

MUA Makeup Academy Alışverişi - Kozmetik Yasağı Ne Durumda?

Kozmetik yasağı sebebiyle alışveriş yapmak için yanıp tutuştuğum pek çok sitede çoğu zaman sepetimi doldurup boşalttığım, shipping ücretlerini hesaplatıp nefsimi köreltmeye çalıştığım doğrudur. Bir nevi kedi-ciğer ilişkisi:) Geçtiğimiz günlerde de cesaretimi toplayıp tamamen deneme amaçlı MUA Makeup Academy'den ufacık bir alışveriş yaptım. Markayı çok fazla tanımıyorum, meşhur UD Naked dupe'u paletlerinden bildiğim kadarıyla. Ne alsam diye çok fazla araştırma da yapmadım, dedim ya deneme amaçlı bir kaç parça şey attım sepete. 

Fiyatlar oldukça uygun, international shipping ücreti £7.50. Ben yedi parça ürüne kargo ücreti dahil 48 TL ödedim.  Siparişimi 17 Nisan'da PayPal üzerinden verdim. Verir vermez de websitesi üzerinden kargo içeriğini kozmetik vb. belirtmemelerini rica eden bir ticket açtım. Karşılığında gönderimi standart biçimde yaptıklarını yazdılar, biraz korkmadım değil. 22 Nisan akşamı evde bu bebeğin beni bekliyor olması ise beni resmen şoka uğrattı. Kargom Royal Mail'in airmail servisiyle geldi.







20 Nisan 2013 Cumartesi

Yves Rocher - Soin Vegetal Capilliares Besleyici&Onarıcı Saç Maskesi



Saç boyaları, renk değişimleri, röfleler, balyajlar her zaman ilgi alanım olmuştur. Çook uzun senelerden beri saçlarını boyayan biri olarak kendi rengimi unuttum bile diyebilirim. Çok marjinal renkler dışında her rengi de denedim, pişman mıyım, asla. Yeri geldi saçlarım boyamaktan kazık gibi oldu, kopmalar yaşadım, fakat yine de hiç bir zaman keşke boyatmasaydım demedim. Tabi bunda bakarsan bağ bakmazsan dağ olur mantığıyla ilerlememin etkisi büyük. Ne zaman başım sıkışsa gelsin yağlar, maskeler, serumlar der saçlarım biraz toparlanınca da dev ürün stoğunun yüzüne bile bakmam. Üşengeçliğin gözü kör olsun.

Bu kadar çok işlem gören ve haliyle üzerine fazlasıyla düşülmesi gereken zavallı saçlarım için genellikle yoğun onarıcı olduğunu iddia eden ürünleri tercih etmek durumda kalıyorum. Yves Rocher'nin onarıcı ve besleyici özellikli bu maskesini de tamamen tesadüfen, hiç bir bilgi ya da tavsiye olmadan almış bulundum.





























Daha önce Yves Rocher'nin hiç bir saç ürününü kullanmamıştım ama bu maske benim vazgeçilmezim oldu diyebilirim. Bu sebeple markanın diğer saç ürünlerini de en kısa zamanda denemek istiyorum. Ürünün kapağını açtığınızda mis gibi bir kokuyla karşılaşıyorsunuz ve bu koku maskeyi uyguladığınız günün ertesinde bile saçınızda hatrı sayılır bir biçimde kalıyor. Yapı itibariyle biraz yoğun olduğunu söyleyebilirim. Saçı ağırlaştırmadan mükemmel bir biçimde toparlıyor, kuru saç uçlarım üzerindeki etkisine ise ayrıca bayıldım. Ben maskeyi çoğunlukla duş esnasında uygulayıp 5-10 dakika bekleme süresinden sonra durulayarak kullandım ki bu kısacık süre bile saçlarımı kendine getirmek için yeterli geldi. 






























Yves Rocher'nin verdiği bilgiye göre maskenin içeriğinde Yulaf ve Organik Karite Yağı bulunuyor ve ürün silikon içermiyor. 

Sözün özü bu maskeye bayıldım ve devamlı kullanmak isteyeceğim ürünler kategorisine haliyle dahil ettim. Fakat Yves Rocher'nin web sitesinde gördüğüm kadarıyla ürün stoklar dahilinde değil. Bakınız tık tık. Yerine içerik olarak yine benzer olan şu ürünü satışa sunmuşlar. Aynı etkiyi verir mi bilemem ama elimdeki maske bitince bunu da deneyeceğim, umarım olay sadece ambalaj ve isim değişikliğinden ibarettir ve aynı düzeyde memnun kalırım.

Peki sizin Yves Rocher bünyesinde memnun kaldığınız saç bakım ürünleri neler? Yorumlarınızı ve önerilerinizi bekliyorum.

16 Nisan 2013 Salı

DEBORAH COLOUR COPY Yağlı & Karma Ciltler İçin Fondöten



Bugüne kadar fondöten konusunda hiç risk almamıştım hep denediğim yada methini duyduklarıma yönelmiştim. Deborah markasından da bir ürün denememiştim açıkçası ama bu ürünü iyi ki almışım diyorum. Uygun fiyatlı olup bu kadar güzel matlıkta, kapatıcılıkta bir ürün görmedim. Yağlı ve karma ciltlere özel olarak üretilmiş olması da şahane. Fondötenin üzerine pudra geçme ihtiyacı hiç duymuyorsunuz. Kullandığım diğer ürünlerde günün ortasında mutlaka burunda parlamalar başlar ve pudraya ihtiyaç duyardım bu üründeyse sabahtan akşama kadar aynı matlıkta oluyor cildim. Ürünü kullandığımdan beri de cildim de hiç bir problem yaratmadı yağlanma, sivilce oluşumu gibi. Ayrıca SPF 10 özelliğiyle de cildimizi zararlı ışınlardan koruması +1 puan daha vermeme neden oldu :) 




Fondötenin yapısı oldukça yoğun olduğu için beni biraz korkutmuştu nasıl dağıtıcam diye ama hiç korkmayın fondöten fırçası ile çok güzel dağılıyor renk eşitsizlikleri kalmıyor. Ürünün 5 farklı renk seçeneği var bendeki 2 numaralı olan Sand, size uygun bir tonunu bulacağınızdan eminim. 




Fondötenin tek negatif yanı ambalajı diyebilirim. Ürün yoğun, kıvamlı ambalajda sert olunca biraz güç kullanmak gerekiyor açıkçası. Gördüğünüz gibi küçük bir miktar ürün alıyım derken bir bakmışsınız bir sürü çıkmış. Tüm yüzünüze sıktığınız ürün miktarı fazla bile geliyor çoğu zaman. Belki bu yüzden biraz bereketsiz diyebilirim.



Ürünün kapatıcılığını kolumdaki çizik izini nasıl kapattığından görebilirsiniz. Şahane değil mi? Ben bayıldım hatta biri bitmeden ikinci ürünümü stokladım bile çoktan ya bitince bulamazsam korkusu :) Kesinlikle tavsiye ediyorum kullanın kullandırın :) 
Böyle şahane fondöten keşifleriniz varsa merakla yorumlarınızı bekliyorum.




12 Nisan 2013 Cuma

Yves Rocher Sebo Specific Zero Defaut Matlaştırıcı ve Gözenek Sıkılaştırıcı Nemlendirici

Yağlı ve akneye meyilli ciltlere uygun ürün bulmak meşakkatli bir süreç. Sırf bu sebeple denemek için yanıp tutuştuğum pek çok ürüne elim gitmez, gidecekse de 50 kere düşünür, taşınır, araştırırım. Yves Rocher 'nin benim cilt tipime hitap eden Sebo Specific serisi de uzun zaman aklımı kurcalayan bir seri olmuştu. Geçtiğimiz aylarda Zero Defaut Matlaştırıcı ve Gözenek Sıkılaştırıcı krem ile toniği alarak bu seriyle tanışmış oldum. 

Şu ana kadar kullandığım nemlendiriciler arasında en çok La Roche Posay Effaclar Duo'dan memnun kalmıştım, kaç tüp bitirdiğimi hatırlamıyorum bile. Ürün ile ilgili yorumlarıma burdan ulaşabilirsiniz tık tık.
Bu sebeple Yves Rocher'nin Zero Defaut nemlendiricisini kullanmaya başlarken beklentiyi çok yüksek tutmamıştım. Kısa süre içinde önyargılarımın yersiz olduğunu anladım.




Nemlendiricinin yapısı jelimsi kıvamda, oldukça hafif, yağ içermiyor. Hemen emiliyor ve ciltte yumuşacık kadifemsi bir his bırakıyor. Makyaj altına güzel bir baz. Sürüldüğü anda formülünde bulunan Kaside kökü hücreleri sayesinde cildi matlaştırıcı etkisini hemen farkediyorsunuz, bu hücreler Flavoid adlı moleküller içeriyor ve moleküller cildin yağ dengesini kontrol altına alarak parlamayı engelliyor. 
Düzenli kullanımda gözeneklerimde inanılmaz şeyler yapmadı fakat cildimdeki pürüzler, düzensizlikler üzerinde de oldukça etkili olduğunu gördüm. Yves Rocher sitesinde nemlendiriciyi gece kullandırmaya yönlendirmiş fakat ben hem gece hem gündüz kullandım, herhangi bir sıkıntı yaratmadı. Bu nemlendiriciden o kadar memnun kaldım ki, bana Duo'yu unutturdu her zaman stokladığım Duo'yu aylardır almıyorum. Kesinlikle ondan aşağı kalır yanı yok, hatta çok daha bereketli bir ürün diyebilirim. Ben Effaclar Duo'yu maximum 2 ay dayandırabilirken, Zero Defaut yaklaşık 3 aydır benle ve henüz yarısındayım. Ah bir de kavanozda değil de pompalı bir ambalajda ya da tüpte olsaydı tadından yenmezdi.




Ürünün içeriğine göz atacak olursak:










,
Anlayacağınız Yves Rocher Sebo Specific Zero Defaut gerçekten çok memnun kaldığım ve severek kullandığım bir ürün oldu. Sebo Specific serisinin diğer ürünlerini de en kısa zamanda denemek istiyorum. Havaların ısınmasıyla zıvanadan çıkarcasına yağlanan ciltlerin denemesini şiddetle tavsiye ederim.

3 Nisan 2013 Çarşamba

Prada Candy L’Eau ile Kaldığı Yerden Devam



Milano, 18 Şubat 2013, Paris, 25 Şubat 2013 ve Londra, 27 Şubat 2013. Wes Anderson ve Roman Coppola’nın bakış açısıyla Candy’nin heyecanlı yaşamını anlatan 3 bölümlük bir masal...

Üç şehir, saygın mimarlarını temsil eden üç malikane: bir 19. yüzyıl binasında park manzaralı bir daire, Rive Gauche kıyısında saygın bir malikane ve tipik bir Soho dairesi. Tüm bu malikaneler Prada’nın tüm Prada mağazaları ve seçkin parfümerilerde satışa sunulan yeni Candy parfümü, Candy L’Eau’nun tanıtımı tercih ettiği mekanlar olarak karşımıza çıkıyor. 






Prada Candy L’Eau’nun yeni, taze ve sofistike versiyonu aynı zamanda orijinal parfümün tüm özelliklerini taşıyor. Wes Anderson ve Roman Coppola yönettiği mini film serisinde Fransız aktris Léa Seydoux tekrar Candy’nin ana kahramanı olarak karşımıza çıkıyor. Filmde Candy – Léa Seydoux’nun canlandırdığı karakter – tüm seneryonun merkezinde yer alıyor. Candy’nin yaşadığı üç kişilik Parizyen aşk ilişkisi, onun yaşam sevincini alışılagelmemiş bir zarafetle anlatılıyor. 30 Mart’tan itibaren Prada.com’da yayınlanacak olan üç bölümün, Milano, Paris ve Londra’da özel gösterimleri gerçekleştirildi.

1.bölüm


2.bölüm



3.bölüm





*Basın bültenidir.

1 Nisan 2013 Pazartesi

Rimmel Apocalips Sıvı Ruj





Herkes öyle güzel bahsediyor ki bu rujlardan almasam olmazdı :) Ben normalde lip gloss tarzı rujları pek sevmem hatta kullanmam da dudakta bıraktıkları yapış yapış histen ve aşırı parlamalarından dolayı. Fakat bu bambaşka söylenenler kadar var bir kere nasıl oluyor bilmiyorum ama bu tarz rujlara göre mat bile diyebiliriz. Kendi içinde hafif bir ışıltısı var ki o da gayet güzel. 




Bu iki renk birbirine çok yakın gibi gözükse de 201 Solstice çok doğal bir renk veriyor 101 Celestial ise bir az daha pembemsi. Ben ikisini de bayıldım, çok güzel renk veriyorlar, sanki dudağı da nemlendiriyor gibi. Tek negatif yanı ilk etapta kokusunun biraz değişik gelmesi diyebiriz ama o da dert edilecek boyutta değil sürdükten sonra koku falan almıyorsunuz  :)




Fırçaları da gördüğünüz gibi süngerimsi ve bana çok kullanışlı geldi. Kapağı açtığınız gibi fırçaya gelen ruj miktarı tüm dudağınıza yedirmek için yeterli oluyor bence fazlası pek hoş durmuyor.




Sizde benim gibi bu tarz rujlara ön yargılıysanız Rimmel Apocalips bir şans verin derim :)